13 Mart 2009 Cuma

İkinci yazı...

İlk yazıyı huzurlarınızda yayınladım, beğendiniz mi beğenmediniz mi bilmiyorum ama sıra ikinci yazıya geldi haberiniz olsun.
Her tatilde Türkiye'ye gidince bana sorulan bir takım sorular vardı. Baktım ki aynıları başka insanlar tarafından da soruluyor, ikinci yazıyı soru-cevap şeklinde yazayım dedim...

S:Kıbrıs’a pasaportla mı giriş yapılıyor?
C:Ne kadar süre kalacağına bağlı. Eğer turist olarak geliyorsan (10-15 gün, bilemedin 1 ay) pasaporta gerek yok, T.C. kimliğinle giriş yapabilirsin. Kimlikle giriş yapacaksan pasaport kontrolünde Kıbrıs’a girdiğin günü belirten bir kağıdı doldurup onaylatacaksın ve Kıbrıs’tan ayrılırken sakladığın bu kağıdı göstereceksin; bir nevi kullan-at pasaport. Öğrenci olarak giriyorsan en kısa sürede pasaport çıkartmak zorundasın. Bulunduğun şehirden veya Lefkoşa’daki büyükelçilikten… Öğrenci belgeni gerekli evraklarla birlikte götürdüğün zaman sadece pasaport defter ücretini ödeyerek pasaportunu alıyorsun. Geçerlilik tarihi bittiği zaman yeniletiyorsun ki bu işlem de ücretsiz.

S:Kıbrıs’a deniz yoluyla gelsem olur mu?
C:Neden olmasın? Ama nereden geldiğine bağlı; Adana veya Mersin-Taşucu bölgelerine yakınsan ekonomik olabilir. İstanbul, İzmir veya Ankara’dan geleceksen Mersin-Taşucu’na otobüsle geleceğini ve yolda yeme-içmeyi de hesaba katarsan uçak biletiyle aynı fiyata denk gelir, yol yorgunluğu da cabası.

S:Kıbrıslılar da Türkçe konuşuyor değil mi? (Kıbrıslılar hangi dili kullanıyorlar?)
C:Evet, buraya has bir şiveyle Türkçe konuşuyorlar. Tatil adası olduğu için İngilizce de yabana atılacak bir değil. Ada’da İngilizlerin de yaşadığı unutulmamalı.

S:Kıbrıs’ta ne var şimdi? (Kıbrıs’tan Türkiye’ye hediyelik veya değişik ne götürebiliriz?)
C: Farklı marka ve benzer kalitede yumuşak içimli Türk kahveleri: Con, Sultan ve Oza kahveleri.
Markasını bilmediğim, tahminen uzak doğu mucizesi, üzerinde at resmi olan ceylon çayları.
K.K.T.C. hatırası, uzak doğudan özenle getirilen fincan takımı- kül tabağı setleri, envai çeşit bambu tepsileri.
Buraya has anasonlu içecekler; aslan sütü yani…

S:Kıbrıs’tan istediğimiz kadar içki ve sigara getirebilir miyiz?
C:Diyelim ki evet, nasıl getireceksin hiç düşündün mü? 30 şişe rakı, 20 karton sigara… Kişisel uçağıyla gelenleri muaf tutuyorum, herkesin azami 20 kg bagaj, 5 kilo da el bagajı hakkı var; elbette hayır.

S: Kumarhaneler nasıl? (Sen hiç girdin mi?/ Kurpiyerler güzel mi? )
C:Öğrencilerin ve K.K.T.C. vatandaşlarının kumarhanelere girmeleri yasak.

S:Kıbrıs ucuz mu? (Sen nasıl geçiniyorsun?)
C:Türkiye’den daha pahalı. Bazı şeylerin fiyatı aynı o kadar. Arada pek bir uçurum yok fakat buradaki bir restoranda ödediğin hesapla Türkiye’de daha farklı bir masada oturabilirsin. Elektriğin en pahalı olduğu yerlerden biri! Bir elektrik sobası reklamında vardı hani elektrik faturası adamın arka cebini yakmıştı da kırmızı donu gözüküyordu… Burada don da yanabilir.

S:Kıbrıs’ta arabalar ucuzmuş doğru mu? (Ne aptal bir sorudur bu, ucuz desem gelip alacaksın sanki…)
C:Hayır ucuz değil, ucuz diye bilinen arabaların çoğu adı sanı duyulmamış uzak doğu arabaları. Zaten buradaki arabaların direksiyonu sağ tarafta.

S: Oraları şimdi-şubat ayında- nasıl sıcaktır… ( Kıbrıs’ta kışlar nasıl geçiyor?)
C:Buz gibi… Hatta daha da beter, ısıran bir soğuk oluyor. Havanın nemli olmasıyla beraber gündüz vakti güneş seni ve evleri ısıtmaya çalışsa da akşam bunun hesabını sana soruyor. Evler akdeniz tipi olduğu için soba borusu girişi yok. Kış kısa sürüyor diye kalorifer vb. sistem kullanılmıyor. En zengini bile elektrikli ısıtıcıyı yakmaya yanaşmıyor. Geriye tek bir şey kaldı: esanslı katalitik. Çoğunluk katalitik kullanıyor.

S:Sizin üniversiteyi YÖK tanıyor mu bari? ( Kıbrıs’taki üniversiteleri beğenmediği gibi kaç tane üniversite olduğunu da bilmiyor: Çamur at, izi kalsın.)
C:Tanımasa biz niye burada okuyalım?

S: Kıbrıs’ta hangi şehirler var?
C:Büyükten küçüğe doğru: Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt.

S:Türkiye’deki Kıbrıslı sanatçılar kimler?
C:Bildiklerim arasında Nil Burak, Işın Karaca, Ziynet Sali, Eylem.

S: Soruyu soranın kim olduğunu boşverin de soruya bakın: Kıbrıs’ın yüzölçümü ne kadar?
C: Hala bilmiyorum.

S: Turist olarak Kıbrıs’ta kaç gün kalmamı önerirsin?
C: Bir hafta yeterlidir. Denize girmeyeceksen ve aynı yerleri tekrar görmek istemiyorsan hızlı bir turla tüm adayı üç günde bitirebilirsin.

S:Kıbrıs’tayken neleri özlüyorsun?
C:Simit, demli çay, balık, döner, kebap, lahmacun, kokoreç, belediye otobüsü-dolmuş, pazar günü açık olan her yer, (bazen) kalabalıklar.

S:Kıbrıs’ta hangi kanalları seyrediyorsunuz?
C:İzleyen var mı bilmiyorum ama yerel kanallar uydudan da takip edilebiliyor, başta BRT ve Avrasya TV. Her evde çanak anten olduğu için Türkiye’deki uydularda hangi kanallar varsa aynıları burada da var. Hatta aylık ödemeli yayın yapan firmalar da var: Digiturk ve D-smarttan bahsediyorum. Fiyatları daha pahalı sanırım.

S:İnternet fiyatları nasıl?
C:Zengin öğrenci çok olduğu için ödemede sıkıntı çeken pek yok; internet de pahalı. Kablosuz, kablolu, KKTCELL connect kart vs. hepsi var. Geriye kalanlar(mesela ben) interneti sadece okuldaki bilgisayar lab.larında kullanıyor.

S:Kıbrıs’a tüp bebek yapmaya gelenler var?
C:O tüp bebek tedavisi değil. Adını tam bilmiyorum ama sperm aktarımı yapılıyor. Türkiye’de bu tedavi yöntemi yasal olmadığı için herkes buraya geliyor. Bakalım önce hangi hastane köşeyi dönecek?

S: KKTC’den Rum tarafına geçebilir miyim?
C:Sadece KKTC vatandaşları Türk tarafından Rum tarafına geçebiliyor. Diğer ülkenin vatandaşları Yunanistan üzerinden Rum tarafına geçiyor. Aynı durum T.C. vatandaşları için de geçerli; uçakla İstanbul-Atina seferi, oradan da Rum tarafına iniyorsun. Adaya Rum tarafından giriş yaparsan Türk tarafına girme imkanın var, daha sonra Kıbrıs’tan Rum tarafını kullanarak ayrılmak koşuluyla. Yani dönüşün de Rum tarafından Atina, oradan da İstanbul olacak şekilde.

Hiç yorum yok: