12 Temmuz 2009 Pazar

Ercan Havaalanı

Geçenlerde babamı karşılamaya gitmiştim. Bir moderen bir moderen vallahi zor algıladım yapıyı.
Ercan havaalanı yılın en çok şubat, haziran, ve eylül aylarında yoğundur çünkü öğrenciler bu zamanlarda evlerine gidip gelirler. E, o halde bu zamanlarda yarı zamanlı çalışan personel sayısını arttırmaları gerekmez mi? Giden yolcu için tek ana kapı var, giriyorsun iki giriş var fakat personel olmadığı için sadece biri kullanılıyor. Tabii kuyruk da binanın dışına taşıyor.
Bavul teslim ve pasaport işleminden sonraki bekleme salonu bölmelere ayrılmamış. 3-4 tane kapı var, anons yapılıyor ve görevlinin kontrolünden sonra hava durumu ne olursa olsun direkt uçağa değil de aprona çıkıyorsunuz. Apronda bir müddet yürüdükten sonra uçağa biniyorsunuz. Yani körük yok. Bu havaalanının sevdiğim özelliği ise bavul taşıma arabalarının ücretsiz olması. Zaten her bilet alışımızda spesifik havaalanı vergisi veriyoruz, bir de neden arabalara para verelim ki?
Otopark eskiden ücretsizdi. Arabalı öğrenciler yaz başında arabalarını ücretsiz ve denetimsiz otoparka araçlarını bırakırdı. Dönüşte de bıraktıkları yerden alıp giderlerdi. Şimdi ise bu üstü açık otoparka ücretli sistem getirildi ve giriş-çıkış rotaları yapıldı. Yerli halk için biraz komplike olduğunu düşünüyorum. Fişi atmamak, çıkışta ücreti ödemek, okları takip etmek vs. biraz zaman alacak.
Gelen yolcuların bavullarını aldığı konveyörlerin üst katı camekan. Sizi kim almaya gelmiş görüyorsunuz, el sallaşıp öpücük gönderiyorsunuz. Sonra alt kata inip sarılıp kucaklaşıyorsunuz.